Ensesinde Boza Pişirmek

  1. ısıtmak, kızgın duruma getirmek
    • "Cebinden küçücük siyah bir mendil çıkardı. Yüzünü, gözünü, ensesini, boynunu sildi." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Güneş, bütün gün enselerinde boza pişirmiş, vücutlarının teri mintanlarının üstüne çıkmıştı." (Haldun Taner)
    • "Polisler ikametgâhsız diye ensene yapışırlar, seni deliğe tıkarlar." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. birini çok üzmek, tedirgin etmek
    • "İhtiyarlık kepaze şey... Şimdi çocuk evde ensemde boza pişiriyor." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. sürekli çalıştırmak

Kelime Anlamı Kaynağı : Türk Dil Kurumu (TDK) Güncel Türkçe Sözlüğü

Şunlara da göz atmak isteyebilirsiniz: